İzmir Barosu: Anayasa değişikliğine hayır
- 19:43 2 Şubat 2023
- Güncel
İZMİR - İzmir Barosu, “Anayasa değişikliği teklifinin hukuka aykırılığını konuşuyoruz” başlığıyla forum gerçekleştirdi.
İzmir Barosu, Anayasa değişikliği tasarısı ve bu tasarının hukuka aykırı olması üzerine İzmir Barosu konferans salonunda forum gerçekleştirdi. Sivil Toplum Örgütleri’nin (STÖ) ve yurttaşların katıldığı forumda basın metnini, İzmir Barosu Kadın Hakları Merkezi yönetim kurulu üyesi avukat Elçin Kılınçer Ot okudu. Okunan metnin ardından Feminist Kolektif, İnsan Hakları Derneği (İHD), Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu ve Eşitlik İçin Kadın Platformu’ndan (EŞİK) katılımcılar da söz aldı.
‘Meclis hukukçulardan ve kadın örgütlerinden görüş almalı’
Ülke gündeminde, Anayasa’nın din ve vicdan hürriyetini düzenleyen 24. maddesi ve eşit bir aile yapısını öngören 41. maddesinin değiştirilmesine yönelik verilen kanun teklifinin yer aldığını belirten Elçin, bu teklifin ana muhalefet partisi milletvekilleri tarafından başörtüsü kullanan kadınlara yasal güvenceler getirmek amacıyla yapıldığını fakat iktidar koalisyonu tarafından Anayasa değişiklik teklifi ile karşılandığını ifade etti. Elçin, “Anayasaların toplumun uzlaşma metinleri olduğu dikkate alındığında, bu rekabetin topluma kazanç değil kayıp yaşattığı ve yaşatmaya devam edeceği çok açıktır. Öncelikle belirtmeliyiz ki kadınların gündelik hayatına dair düzenleme yapan Meclis gerçekten ülkenin bütün yurttaşlarını temsil etmek gibi bir misyona halen sahipse, bu misyonun gereği olarak en öncelikli adım, Türkiye Barolar Birliği’nin, baroların, kadın örgütlerinin ve bu alanda çalışan uzman kişilerin bu değişiklik ile ilgili görüşlerini almasıdır. Oysa basına ve kamuoyuna yansıdığı üzere değişikliğin üzerinde etki yaratacağı toplumsal kesimler bir yana; homofobik ve transfobik nefret öznelerine komisyon aşamasında kürsü sağlanmış, anayasanın varlık amacına karşı yaklaşımlar, bu anayasa değişikliğinde belirleyici bir rol üstlenmiştir” şeklinde konuştu.
‘Kıyafet tercihi dini inanç sebebiyle sınırlandırılacak’
Bu anayasa değişikliği teklifinin kıyafet tercihinde özgürlük alanını, dini inanç sebebi ile sınırladığına dikkat çeken Elçin, teklifin toplumun inancına bağlı kıyafet tercihinde bulunanların özgürlüğünü güvence altına alırken, dolaylı olarak kıyafet tercihi dini inancına bağlı olmayan bütün kadınları anayasal güvenceden yoksun bıraktığını belirtti. Elçin, “Bu eksikliği gören muhalefetin, 24. madde teklifinin yasanın genelliği ilkesine uygun olarak revize edilmesi önerisine iktidar koalisyonunun gösterdiği dirençten anlaşılmaktadır ki, yapılmak istenen kadınların kıyafet tercihlerini güvence altına almak değil; kıyafet tercihi dini nedenlere dayanmayan kadınları toplumdan izole etmek, ötekileştirmek ve onlara dönük ayrımcılığı güvencesiz bırakmaktır” dedi.
‘İstanbul Sözleşmesi’ni fesheden iktidar anayasa yapamaz’
Kadınların başlarını ne ile örteceğinin ve ne giyeceğinin politikanın ve anayasanın konusu olmadığını vurgulayan Elçin, “Ülkede kamu hizmeti alırken ya da verirken başörtülü kadınların yaşadığı bir problem olmadığı teklifin gerekçesinde ifade edilmiş iken, teklifin ülke gündemine getirilmesinin temel nedeninin siyasal kutuplaşma üzerinden bir seçim hamlesi olduğu açıkça görülmektedir. Hiçbir konuda mutabakata yanaşmayan, seçim tarihini dahi meclisi dikkate almadan belirleyen, kendi partisi dışındaki kimseyi ve görüşleri yok sayan ve anayasayı pek çok kere çiğnemiş, İstanbul Sözleşmesi’ni bir gecede gerekçesiz ve hukuka aykırı bir biçimde feshetmiş bir iktidar, anayasa yapamaz. Anayasa’yı yok sayan, onun emredici kurallarını uygulamayan, Anayasa Mahkemesi’nin kararlarını dahi uygulatmayan bir iktidarın anayasa konusundaki samimiyetini gösterecek olan ilk ölçü, anayasaya aykırı yaklaşımlarından vazgeçmesidir” diye belirtti.
‘Demokrasi ve eşit yurttaşlığın tarafındayız’
Elçin son olarak şu şekilde konuştu: “Tüm bu nedenlerle çoğulculuğun, demokrasinin, eşit yurttaşlığın ve insan haklarının yanında taraf oluyor; Anayasa değişikliği teklifine hayır diyoruz. Konunun paydaşı olan herkesi bu yönde tutum almaya, eşitliği, laikliği, yaşam hakkımızı savunmaya, ‘LGBTİ+ hakları insan haklarıdır’ demeye çağırıyoruz.”
Forum, katılımcıların değerlendirmelerinin ardından sona erdi.